Arefe günü Zilhicce ayının ilk 10 günü içindedir. Aşağıdaki hadisle de sabit olduğu üzere fazilet yönünden oldukça önemli ve kıymetlidir. Peki bu mübarek gün olan kurban arefesinde yapılması tavsiye edilen dua ve ibadetler nelerdir?
İbni Abbâs (r.a)’dan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Başka günlerin hiçbirinde, -Zilhicce’nin ilk on gününü kastederek- şu günlerde işlenecek amel-i sâlihten, Allah katında, daha sevimli hiçbir amel yoktur.”
– Allah uğrunda yapılacak cihad da mı üstün değildir, Yâ Rasûlallah? dediler.
– “(Evet) Allah yolunda yapılacak cihad da. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehit olup dönmeyen kimsenin cihâdı başka.(O, bundan üstündür), buyurdu. (Buhârî, Îdeyn 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 61; Tirmizî, Savm 52; İbni Mâce, Sıyâm 39)
Kurban bayramı gününden önceki güne (Zilhicce ayının 9. günü) arefe adı verilmiştir. Hacca giden müslümanlar o gün Arafat’ta haccın rükünlerinden biri olan vakfe görevini yerine getirirler. Bu sebeple de o güne arefe günü denilmiştir.
Arefe günü tam bir dua ve niyaz zamanıdır. Allah Teâlâ kendisine dua edilmesinden ve bağışlanma dilenmesinden hoşnut olur. Peygamber Efendimiz işte bu gerçeğe işaretle Allah Teâlâ’nın o gün, her zamankinden fazla müslümanı cehennemden azat ettiğini, yani kullarını bağışladığını ifade buyurmakta ve böylece ümmet-i Muhammed’e cidden pek büyük bir müjde vermektedir.
Hacca gidemeyen Müslümanlar da tıpkı Arafat’ta vakfe yapıyormuşcasına duaya durduklarında Allah onların hürmetine dualarını kabul eder.
Tabiatıyla bu müjde aynı zamanda arefe gününün faziletini de göstermektedir. Hatta kimi âlimler, “Günlerin en faziletlisi arefe günüdür” görüşünü benimserler.
Arefe Gününde yapılacak 7 önemli İbadet
1-Oruç Tutmak
Arefe günü oruç tutmak sünnettir. Hacca gitmemiş olanlar arefe günü oruç tutabilirler. Fakat hacılar için Arafat’ta oruç tutmaktan Efendimiz (s.a.v) nehy etmiştir. (Bkn. Nesêî, K. Hac, İbn-i Mâce, K. Savm, n. 1732)
Ebû Katâde radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e arefe günü tutulan orucun fazileti soruldu; o da:
“Geçmiş bir yılın ve gelecek bir yılın günahlarına kefaret olur” buyurdu. (Müslim, Siyam 196, 197)
2-Arefe günü duası okumak
Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- Arefe gününde en ziyâde şöyle derlerdi:
لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ. لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ
Okunuşu: “La ilahe illellahü vahdehü la şerike leh, Lehül mülkü ve lehül hamdü biyedihil hâyrû vehüve alâ külli şey’in kadîr.” şeklinde okunur.
Anlamı: “Allah’tan başka ilâh yoktur, yalnız O vardır ve hiçbir şerîki yoktur. Mülk O’nundur ve hamd de O’na mahsustur. Bütün hayırlar O’nun elindedir ve O her şeye kâdirdir.”
3-Teşrik Tekbiri getirmek
Kurban Bayramı’nın Arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, 23 vakitte, yalnız başına veya cemaatle kılınan farz namazların arkasından birer defâ:
اَللّٰهُ اَكْبَرُ اَللّٰهُ اَكْبَرُ لۤا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ وَاللّٰهُ اَكْبَرُ اَللّٰهُ اَكْبَرُ وَلِلّٰهِ الْحَمْدُ
“Allahu ekber Allahu ekber. Lâ ilâhe İllâllahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillâhil hamd.”
diyerek tekbîr getirmek, erkek-kadın, imam-cemaat, mukîm-misâfir her müslümana vâciptir. Buna teşrîk tekbîrleri denir. (Muvatta, Hac, 205)
Anlamı: “Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah her şeyden yücedir. Allah her şeyden yücedir, hamd sadece O’na mahsustur” anlamına gelir.
4-Kabir Ziyaretinde Bulunmak
Hak Dostları Arefe günü veya Bayram günleri kabir ziyaretlerinde bulunmayı ihmal etmemişlerdir.
Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, kendileri sık sık kabir ziyaretlerinde bulundukları gibi, ashâbını ve ümmetini de bu konuda şu sözleriyle teşvik etmişlerdir:
“…Kabirleri ziyâret etmek isteyen ziyâret etsin. Çünkü kabir ziyâreti bize âhireti hatırlatır.” (Tirmizî, Cenâiz, 60)
5-Sadaka Vermek,yetimleri unutmamak
ibadet yalnızca bedenle yapılmaz. Bir yetimin yüzünü güldürmek en güzel ibadet olabilir. Bu mübarek günlerde muhtaçları özellikle yetimleri sevindirmek onları unutmamak gerekir.
Asr-ı saâdette bayrama; infak, ikram ve sadakalarla hazırlanılır; bayram, Allah için yapılan fedâkârlıklarla karşılanırdı. Zira hakîkî bayrama nâil olabilmenin, mahzun gönüllere de bayram neşesi verebilmekten geçtiği, çok iyi bilinirdi.
Arefe günü gibi önemli günlerde özellikle bir yetimi sevindirmek, bir yetime bayramlık giydirmek, bir yetimin yüzünü güldürmek belki de çoğu ibadete bedel olabilir.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim, helâl kazancından bir hurma kadar sadaka verirse, – ki Allah, helâlden başkasını kabul etmez – Allah o sadakayı kabul eder. Sonra onu dağ gibi oluncaya kadar, herhangi birinizin tayını büyüttüğü gibi, sahibi adına ihtimamla büyütür.” (Buhârî, Zekât 8; Tevhîd 23; Müslim, Zekât 63, 64)
6-İstiğfar ve Dua Etmek
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Allah’ın, cehennemden en çok kul azat ettiği gün, arefe günüdür.” (Müslim, Hac 436)
Amr b. Şuayb’ın, babası aracılığıyla dedesinden rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber(s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Duaların en hayırlısı arefe günü yapılan duadır.” (Tirmizî, Deavât, 122)
7-Tefekkür Etmek
İnsanoğlunu mânevî zirvelere götürecek en büyük vâsıtalardan biri de, sükutun derinliklerine dalarak hakîkati tefekkür etmektir. Arefe günü hacılar Arafat’a çıkar ve vakfeye durur. Arafat, kabirden kıyâmet sabahına kalkışı ve mahşer meydanında toplanışı düşünmeli ve tefekkür etmeliyiz. Ayrıca Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail -aleyhimüsselâm-‘ın kurbanda yaşadıklarını hatırlamalı kendimizi Kurban iklimine hazırlamalıyız.
Bir yanıt bırakın