Aylin Rana Aydin – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türk dünyası gerisindeki yeniliğe ve gelişmeye açık muhteşem medeniyet birikimi güçlü devlet geleneği, sağlam sosyal yapısı, vizyoner sivil toplum kuruluşlarıyla adeta yeni bir uyanış ve yeni bir şahlanış içindedir” dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında faaliyet gösteren Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) tarafından 10. Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı düzenlendi. Kurultayın açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, düzenlenen kurultayın Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) beş devlet tek diaspora umdesiyle toplanmış olmasını çok isabetli bulduğunu belirtti. Kurultayda yapılacak konuşmaların, tartışmaların, alınacak kararların yeni bir dönemin başlangıcı olmasını temenni ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TDT ile DTİK arasında imzalanacak protokolün hayırlı olmasını diliyorum. Her iş gibi Türk Devletleri Teşkilatı’nın siyasi gücünü ve etkinliğini artıracak hususların başında ekonomi alanında kat edeceği ilerleme geliyor. DTİK’in yapılacak anlaşmayla teşkilatımızın adeta bir parçası haline gelecek olmasını bu bakımdan çok önemli görüyorum” dedi.
Türk dünyasının gerisindeki yeniliğe ve gelişmeye açık muhteşem medeniyet birikimi, güçlü devlet geleneği, sağlam sosyal yapısı, vizyoner sivil toplum kuruluşlarıyla adeta yeni bir uyanış ve yeni bir şahlanış içinde olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: “Önce fikir olarak ortaya çıkan sonra eyleme dönüşen nihayet hedeflere adım adım yaklaşma safhalarından oluşan bu süreci rahmetli Cemil Meriç’in o veciz ifadesiyle şu şekilde tasvir edebiliriz: “Düşünmek savaşmaktır, bir nesil uğruna, bir millet uğruna, bir medeniyet uğruna savaşmaktır.” Buradaki her bir kardeşimiz bir nesil uğruna, bir millet uğruna, bir medeniyet uğruna fikriyle, kabiliyetiyle, azmiyle, çilesiyle başarısıyla, savaşarak bugünlere gelmiştir.”
Güçlü bağlar
İletişim imkanlarının geliştiği şu dönemde ana vatan ile diaspora arasındaki bağları güçlendirmenin eskisine göre daha kolay olduğunun altını çizen Erdoğan, “Açık konuşmak gerekirse özellikle batı ülkelerinde ne Türkiye’nin ne de diğer dostlarımızın diasporadaki güçlerini bırakın birleştirmeyi teker teker bile yeterince etkin kullanamadığı bir gerçektir. Hem sayısal hem ekonomik ve sosyal olarak bizlerden daha zayıf diasporaların siyasi olarak çok daha güçlü olduğunu yaşadığımız her hadisede tekrar tekrar görüyoruz. Bunun için hep birlikte çok daha fazla çalışmamız, çok daha yakın iş birliği içinde olmamız, çok daha etkin mekanizmalar kurmamız gerekiyor. Bu kurultay gibi platformların iş dünyasından başlayarak sosyal ve siyasi tüm alanlara yayılan bir dalga oluşturacağına inanıyorum” diye konuştu.
Son asırlarda insanlığın kadim birikiminin ve teknolojideki ilerlemenin etkisiyle adeta hayatın akış hızının arttığı bir sürece girildiğini belirten Erdoğan, “Batılıların yazdığı tarih kitaplarındaki İlk Çağ neredeyse 4 bin yılı, Orta Çap bin yılı, Yeni Çağ 336 yılı, Yakın Çağ ise 234 yılı ifade ediyor. Fransız İhtilali’ni milat alan Yakın Çağ’ı asıl biçimlendiren 1. ve 2. Dünya Savaşları idi. Bu savaşlarda kurulan statüko artık dünyayı taşıyamıyor, dolayısıyla yeni bir çağın ayak sesleri giderek daha güçlü bir şekilde duyulmaya başlandı. Biz Türkiye olarak tüm hesaplarımızı dünyanın önündeki bu müstakbel çağın lider ülkeleri arasında yer alma üzerine kuruyoruz. Türkiye Yüzyılı derken ifade ettiğimiz vizyon tam da budur” dedi.
‘Yeni nefes’
“Türk ekonomisinde küresel ekonomik dalgalanmaların etkisiyle yaşanan sıkıntıları adım adım geride bıraktığımız bir dönemden geçiyoruz” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme yolunda kat ettiğimiz her mesafe içerisi ve dışarıyla tüm iş dünyamıza da yeni nefestir. En azılı Türkiye düşmanları bile artık ülkemizi görmezden gelemiyor. Ekonomimiz üzerinde kara bulutlar toplama çabalarında başarılı olamıyor. Elbette Türkün ezeli ve ebedi imtihanı diye tarif edebileceğimiz bu kadim mücadele asla bitmeyecektir. Bize düşen görev kendi sorumluluk alanımızda bu mücadeleyi en iyi şekilde vermektir.”
Bir yanıt bırakın