Pendik’ten dört gollü yenilgiyle dönen Beşiktaş, kendi stadı ve seyircisi önünde travmayı unutturacak bir maç çıkarabilir miydi? Evet, ama o kadar kolay değildi bu. Ligin ilk yarısında dört gol yedikleri ilk maç Adana Demirspor maçıydı.
Portekizli teknik direktör Fernando Santos, belli ki siyah-beyazlı kadroya henüz dokunmuyor. O nedenle renksiz, eski tv’lerde izlediğimiz maçlar gibi siyah-beyaz bir oyun izledik.Adana Demirspor da ligin kadro kaybına uğrayan takımlarından.
Beşiktaş’ın kayıpları, onların yarısı kadar değil. Yine de takım kültürü denen bir şey var. Hakçası, topa daha çok sahip olarak (51/49) oyuna ağırlık koyan Beşiktaş’tı.. Ev sahibi takım ilk yarıda 8 şut atarken, onlar 2’de kaldı. Yine de oyunun ortağı idiler. Ancak 48’de Barasi’nin kırmızı kart görmesiyle “baskınlık” Beşiktaş’a geçti.
Ancak etkisiz ve heyecansız bir baskınlıktı bu. Maçın yaklaşık yarısını 10 kişiyle oynayan Demirspor, Beşiktaş’ın hemen bütün ataklarında şut fırsatı vermeden topa el koyan taraftı. Beşiktaş’ta Semih Kılıçsoy, Rasicha, Cenk Tosun, Gedson Fernandes ve sonradan oyuna giren Ghezzal, topla etkin göründüler ama pozisyonları tamamlayıcı ustalık gösteremediler. Yine de Rebiç’in katılmasıyla oyunun derinlik kazandığını söyleyebiliriz. Cenk ve arkadaşları ilk yarıda kazandıkları duran top avantajlarından da yararlanamadılar.
Beşiktaş dünkü maç golsüz bitince adeta ruhunu kaybetmiş bir takıma döndü. Bu takım nasıl ayağa kalkacak?
Hangi hedef duygusuyla başarılı olacak?
Türkiye Kupası’nın ağırlığına dayanabilecek mi?
Ağır hastaya ağır sorular şimdilik bu kadar!
Bir yanıt bırakın