Dikkatler Gazze’ye ve Ukrayna’ya odaklanmışken, Türkiye’yi çok daha fazla ilgilendiren Kuzey Suriye’de yerel seçimler yapılıyor.
Hedef “11 Haziran’da sandıklardan PYD’yi meşrulaştırma” operasyonu.
Dünya basınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sert çıkışı yankılanmakta.
Terör örgütünün seçim bahanesiyle ülkemize ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik saldırgan eylemlerini yakından izliyoruz.
Türkiye, bölücü örgütün güney sınırlarının hemen ötesinde Suriye ve Irak’ın kuzeyinde “terör devleti kurulmasına” asla izin vermeyecektir dedi.
Uluslararası bir ajans, haber/analizinde Türkiye Kuzey Suriye’nin Halk Koruma Birlikleri (YPG)” olarak bilinen Kürt milis gurubunu, 1984’ten bu yana Türkiye’ye karşı ayaklanmaya öncülük eden yasa dışı Kürt grubu “Kürdistan İşçi Partisi (PKK)” ile bağlantılı görüyor.
Ancak…
YPG de, ABD’nin
DEAŞ’a karşı mücadelede önemli müttefiki olan “Suriye Demokrat Güçleri (SDG)”nin omurgasını oluşturuyor.
Mazlum Kobani, Mazlum Abdi, Ferhat Abdi Şahin veya kod adı ile Şahin Cilo, -sözde- Kürt lider. Suriye Demokratik Güçleri -sözde- başkomutanı. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ve Interpol tarafından kırmızı bültenle aranmaktadır.
ÇELİŞKİ YUMAĞI
Yani…
Bir çelişki yumağı.
PKK, Suriye’deki Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) omurgası ve beyni.
YPG de Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) omurgası.
Bu durumda ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri bir yandan PKK’yı “terörist kuruluşlar” listesine koyarken diğer yandan terör listesindeki PKK’nın omurgasını oluşturduğu “Halk Savunma Birliklerini (YPG)” DEAŞ’a karşı ortak mücadele etmesi nedeniyle “Suriye’deki müttefiki” olarak tanımlıyor, destekliyor.
Evet bir hibrit çelişki yumağı bu.
Şimdi 11 Haziran’da YPG’nin siyasi kanadı olan Demokratik Birlik Partisi (PYD) yönetimi (!!) Rojova, Haseke, Rakka, Deyrizor ve Halep’in doğu kesiminde yerel seçimler yapacak.
TEHDİT
Asharq Al-Awsat şu yorumu yaptı: Geçmişte Suriye’de askeri operasyonlar yapan Türkiye, bu yerel seçimler hamlesini de sınırında bağımsız bir Kürt varlığı yaratmak hedefli tehdit adımı olarak değerlendiriyor. Hem Suriye’nin hem Türkiye’nin toprak bütünlüğüne “ciddi tehdit” olarak tanımlıyor.
ESAD’DAN ÇÖZÜM MESAJI
Gerçekten Suriye, bu seçimleri “toprak bütünlüğünü bozma hedefli” görüyor mu?
Şu aşamada hayır.
Başka oyunlar kurguluyor gibi…
Erbil merkezli Rudaw “Esad’ın Rojava’daki sözde yönetimle diyalog başlatacağını” yazdı.
Bazı satırlar yansıtayım…
Şam’da gerçekleşen Baas Partisi toplantısında Esad, “birkaç ay içinde Kuzeydoğu Suriye yönetimi ile siyasi çözüme ulaşma” niyetinde olduğunu dile getirdi.
Haber de İndependent Arapçanın “Esad, Rojova konusunda askeri çözümü dışladığı ve bölgede askeri operasyon yapılmayacağı” söylemine de gönderme yaptı. “Şam’daki Baas kongresinde Esad, Kuzey
Suriye yönetimi (!!!) ile çözüme ulaşmanın yıllar değil birkaç ay içinde sadece birkaç ay sürecek.”
Ancak…
Rojova’daki yönetimin (!!) sözde Dış İlişkiler Ofisi Eş Başkanı İlham Ahmet “Şam ile direkt diyalog olmadığı ancak yakın zamanda görüşme zemini sağlanacağını” açıkladı.
KARŞI ÇIKANLAR
Kürdistan bölgesi Erbil’de yayınlanan Rudaw’da Karwan Faidhi Dri Kuzey ve Doğu Suriye Kürt muhalefet grubu olan “Kürt Ulusal Konseyi (ENKS/KNC)” 11 Haziran yerel seçimlerini boykot edeceğini yazdı.
Bu Rudaw English ENKS üst düzey yetkilisi Süleyman Oso da söyle dedi…
PYD askeri açıdan güçlü.
Binlerce güvenlik görevlisini iktidar partisinin adaylarına oy vermek zorunda kalacaklar.
Bu durumda seçimler adil olamaz.
PYD herkese seçim listelerine adlarını yazdırmaları konusunda baskı yapmakta. “Aksi takdirde bunun sonuçları olacağı” tehdidinde bulunmakta. PYD ile muhalif partiler birliği ENKS arasında adil seçimler için anlaşma yapılmıştı.
PYD bu anlaşmayı ihlal etti.
Örneğin son iki ayda Rojova’da yaklaşık 10 ofisimiz saldırıya uğradı.
Bu nedenle seçimleri tamamen boykot kararı aldık. Muhalefet şemsiyesi ENKS Rojova’daki Kürt yönetimini tanımıyor. İzin gerektirmeden siyasi faaliyetlerini sürdürmekte.
ABD: “ADİL OLMAZ”
Amerika da 11 Haziran’da yapılacak yerel seçimler için “özgür ve adil koşulların bulunmadığını” açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Baş Sözcü Yardımcısı Vedant Patel düzenlediği basın toplantısında şöyle dedi:
“Suriye de yapılacak her türlü seçim BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararında belirtildiği gibi özgür, adil şeffaf ve kapsayıcı olmalıdır. Şuanda Suriye’nin Kuzeydoğusunda bu seçimler için koşulların mevcut olduğunu düşünmüyoruz. Bunu Kuzeydoğu Suriye’deki bir dizi aktöre ilettik.”
ABD’nin göstermelik “suyana tirit” tavırlarından biri.
Sen yapacağını yap biz de sana -adet yerini bulsun- uyarısını yapmış olalım…
Netanyahu’ya yaptığı ama her defasında lafta kalan uyarılar gibi.
…………………..
Bütün bu “seçim sandıklarıyla” amaç Rojova’daki sözde yönetimin meşrulaştırılması. “Sandık, seçim, kurumsallaşma” ile meşrulaşma…
…………………
Doğu Suriye (DAANES) ANHA’ya Rojova’daki yönetim(!!) “Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmediği” yolunda bir açıklama yaptı: Bu seçimler içeride ve dışarıda hiçbir siyasi partiyi hedef almıyor. Kuzeydoğu Suriyeli vatandaşlarına iyi hizmet sunmak odaklıyız.
İşte… Bir baş ağrısı daha…
Bir yanıt bırakın