Bu coğrafyada kan intikam demektir…

ABD ve Batı ülkelerinin tam desteğiyle İsrail, Hamas’ı cezalandırma adına çocuk, kadın, gözetmeden Gazze’nin her santimetrekaresinde katliama devam ediyor. 

Gazze’nin kuzeyi, güneyi fark etmeksizin, İsrail’in çağrısı üzerine halkın evlerini terk ederek sığındığı hastaneler, okullar, mülteci kampları, BM bayrağı dalgalanan yerler dahi rutin hedefler haline geldi. Kendisine bir ‘dur’ diyen olmadığı için cesaretlenen İsrail, anne kucağında uyuyan veya oynayan masum çocukları öldürüyor. Bu savaş falan değil, soykırım. İsrail savaş suçu, insanlık suçu işliyor. Şu ana kadar öldürülen çocuk sayısı 5 bini aştı. Bu cesedi, parçaları bulunan çocukların sayısı. Enkaz altında olanların sayısı da belli değil. Yaralı kurtulan çocukların bir çoğu sakat, kiminin kolu, kiminin bacağı yok… Kalpleri ise korkudan paramparça… Gazze’den gelen görüntüler insanlık adına utanç verici. Çocuklar saldırılar, yağan bombalardan koşarak uzaklaşmaya, canlarını kurtarmaya çalışıyorlar. İsrail bilerek isteyerek çocukları hedef seçerek sivillere korku ve sistematik öldürme siyaseti uyguluyor… Vatanlarını, topraklarını terk etsinler diye… 

★★★ 

Korkutmuş gibi mi, korkutuyor mu? Attıkları “terk edin burayı yoksa öleceksiniz” bildirilerine ve bu kadar alçakça bombalı saldırılarına karşılık Filistin halkı yerinden kıpırdamadı. Yoksa oradaki insanlar göç etse Refah Kapısı’nı istedikleri kadar kapalı tutsunlar yüz binlerce insan dayanırsa o kapı kendiliğinden açılır, yıkılır. Ama bu insanlar gitmemekte, topraklarını kaybetmemekte direniyor. Giderlerse bir daha asla o topraklara geri dönemeyeceklerini biliyorlar çünkü. Burada İsrail’in haksız olduğu açık ve net. Kendisine ait olmayan bir yeri işgal ediyor. Bunun BM 51. madde, meşru müdafaayla uzaktan yakından alakası yok. Filistin’in topraklarına çökmek, yutmak istiyor. Daha önce yaptığı gibi… Başından itibaren İsrail zaten ne Gazze’de ne Batı Şeria’da Filistinli olmasını istemiyor. En ufak fırsatta normal bir barışçıl gösteri bile olsa Batı Şeria’da her yıl yaklaşık 400-500 Filistinli öldürülüyor. Herhangi bir şekilde çatışmanın olmadığı yerde barışçıl şekilde işine ya da cuma namazına giden, evinde oturan insanları öldürüyor, çocukları katlediyor… 

★★★ 

İsrail, direnişçileri yıldıramadığı, liderlerine ulaşamadığı için çocukları ve sivilleri hedef alarak bilinçaltına korku yerleştirmek istiyor yani. Ama İsrail’i asıl endişelendiren de şu: Gelecekte bu olayın ardından Hamas güçlenerek çıkmasın, yeni kuşaklar çıkmasın. Çünkü çocuklar tedirgin, endişeli bakmıyorlar aslında. Enkazların başında dururken kucağında kardeşi ya da yanında bir başka çocuk 6-7 yaşındaki abisi can verirken kararlı bir şekilde bileniyor, intikam duygusuyla hırslanıyorlar. Bu da “gelecekte bu mücadeleyi biz yapacağız” demek. İsrail de bunu bildiği, gördüğü için, bu çocukları yok etmeye çalışıyor, dünyanın gözü önünde acımasızca öldürüyor. Dolayısıyla asıl korkan da İsrail… Nitekim geçtiğimiz günlerde konuşulan, tartışılan bir rapor vardı Arap dünyasında bir nesli kaybediyoruz diye… Bu nefret dalgasının da nesilden nesle yayılma olasılığı çok yüksek… 

★★★ 

Kısacası İsrail yaptıklarıyla geleceğe damgasını vuracak bir radikalizmin, düşmanlığın altına imzasını atıyor, kin, nefret tohumlarını ekti, ekiyor. İsrail binlerce sivili, çocuğu öldürdü, öldürmeye de devam ediyor. Onların her biri intikam hırsıyla, duygusuyla yeniden ortaya çıkacaktır. Başka bir zamanda bir şekilde bunun intikamını almak isteyecektir. İsrail’in Gazze’de ektiği bu kin, nefret tohumları, radikal terör örgütleri veya bazı ülkelerin istihbarat servislerince de kullanılacaktır büyük olasılıkla. Bu burada kalmayacaktır yani… 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*