Fatih Erbakan: CHP’nin samimiyet sınavından geçmesi lazım

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan bir dizi ziyaretler gerçekleştirmek adına Konya’ya gitti.

Burada ‘Anadolu Buluşmaları’ programına katılan Erbakan, partililer ile bir araya geldi.

Etkinlikle bir konuşma gerçekleştiren Fatih Erbakan, gündeme daiğr açıklamalarda bulunurkan, 6’lı masaya da değindi.

“CHP’nin samimiyet sınavından geçmesi lazım”

Erbakan, “Neden böyle söylüyorum, Kılıçdaroğlu birkaç ay önce bir söz attı ortaya dedi ki, ‘madem bu kadar samimisiniz, gelin bu başörtüsü yasağını ortadan kaldırmak için yasal düzenleme getirelim, başörtüsüne yasal teminat getirelim’ dedi. İktidar da, peki dedi. Hatta yasal yetmez, anayasal bir teminat getirelim dedi. Biz de bunu destekledik, ‘evet çok doğru anayasa ile teminat altına almak lazım, bu işi garantiye almak lazım’ dedik.

İktidar bu anayasa teklifi ile görüşmek isteyince, bu sefer bu meclisteki muhalefet partileri topu taca atmaya başladı. İş ciddiye binince randevu vermem, görüşmem, çeşitli bahanelerle. Kanuni teminat diyordunuz, iktidar da bu yolda bir adım attı. Şimdi ne oldu da buna karşı çıkmaya başladınız? Biz o zaman demiştik, CHP’nin samimiyet sınavından geçmesi lazım ama biz bu sınavdan geçeceğini hiç zannetmiyoruz demiştik ve dediğimiz gibi oldu.” dedi.

“7’li eş Cumhurbaşkanlığı sistemi çözümsüzlükten başka bir şey getirmeyecek”

Fatih Erbakan, “Mevcut iktidarı tek adam rejimi diyerek eleştirdiler şimdi sen yağmurdan kaçarken doluya tutuluyorsun. Kendileri ne diyorlar? ‘Milletin seçtiği bir Cumhurbaşkanı olacak, bu Cumhurbaşkanı alacağı kararlarda 6 tane parti başkanından icazet alacak, onların izni olmadan hiçbir şey yapamayacak. Bazıları bu sisteme 7 kocalı hürmüz modeli diyorlar. Biz o kadar ileriye gitmeyelim ama 7’li eş Cumhurbaşkanlığı sistemi, bu kaostan, karmaşadan başka ne getirir. Cumhurbaşkanını millet seçmiş, anayasada yetkisi var, bunu kullanacak ülkeyi yönetecek, her adımında 6 tane insanın gönlünü alması lazım, onlardan onay alması lazım.

7’li eş Cumhurbaşkanlığı sistemi çözümsüzlükten başka bir şey getirmeyecek. Kaldı ki, hukuka ve anayasaya aykırı, böyle bir yetki tanımlanmamış anayasada. Cumhurbaşkanını millet seçtikten sonra ülkeyi yönetir ve o yetkiyi kullanır. Anayasada olmayan bir yetkiyi ortaya çıkartmaya çalışan, en son da ağızlarındaki baklayı çıkarttılar ve garabet bir sistem, çözümsüzlükten başka bir şey değil.” ifadelerini kullandı.

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Refah Partisi’ni kapattı”

6’lı masanın yayınladığı deklarasyona da değinen Fatih Erbakan, “Masa başındakilerin yayınladığı deklarasyonda ne diyor? Biz anayasa mahkemesinin içtihatlarına tam olarak teslim olacağız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi demek bizim için her şeyin üzerinde demek. Teslim olacağına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları içerisinde ne var? 28 Şubat sürecinde Refah Partisi’nin kapatılması hukuka uygun bulunmuştur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dediğin, Refah Partisi’nin kapatılması uygundur dedi ve kapattı. Türkiye’deki 28 Şubat sürecindeki başörtüsü zulmü, başörtüsü yasağı hukuka uygundur dedi. Evet uygulanması lazımdı dedi onayladı, buna mı teslim olacaksın?” diye konuştu.

“İktidar olsanız da aynı şeyi yapacaksınız”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin toplu taşımaya yönelik yaptığı zammı eleştiren Erbakan, sözlerini şöyle tamamladı:

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi yüzde 10.75 ile dolar borçlanıyor. Dünya rekoru İmamoğlu’na ait. Hükümet aldığı borçları zam ile vatandaşa yüklerken, bu belediye de aldığı borcun faizini İstanbul’daki hizmetlere yaptığı zamlarla millete yüklüyor. İşte ulaşım zamları. İmamoğlu belediye başkanı olmadan önce ‘İstanbul’da ulaşım sembolik değerlerde olacak mutlaka ucuzlatacağız böyle ulaşım olmaz’ dedi. En son daha yüzde 29 zam yaptı ve belediye başkanı olduğundan bugüne kadar İstanbul’da ulaşıma yüzde 155 zam yaptı. Öyleyse tencere dibi kara seninki benimkinden kara.

Aynı eleştirdiğiniz belediyeyi daha şimdiden kendi belediyenizde yapıyorsunuz, iktidar olsanız da aynı şeyi yapacaksınız. Ankara Belediyesi yüzde 46 toplu ulaşıma zam yaptı. Aynı zam ve vergi uygulamasını borç ve faiz ekonomisini aynı siz de devam ettiriyorsunuz. ’Efendim borç almayalım mı? Hizmet yapmayalım mı?’ 1989’da, 1994’te Milli Görüş belediyeleri borç almadan hizmet yaptı. Borç almadığı gibi geçmişten gelen borçları da kapattı.”


İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*