Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), dün gerçekleştirdiği ağustos ayı toplantısında politika faizini (bir hafta vadeli repo ihale faizi), beklentilerin üç katı artırdı. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Cevdet Akçay, Elif Haykır Hobikoğlu, Yaşar Fatih Karahan ve Hatice Karahan’dan oluşan PPK kararına göre, politika faizi 7.5 puanlık artışla yüzde 25’e yükseltildi. Karara ilişkin açıklamada, “Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir” denildi.
‘Üst sınır’ vurgusu
Yakın döneme ilişkin göstergelere göre, enflasyonun ana eğiliminde yükselişin sürdüğü belirtilen açıklama şöyle devam etti:
“Bu gelişmede yurt içi talepteki güçlü seyir, ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar, hizmet enflasyonundaki katılık ve vergi düzenlemeleri belirleyici olmaktadır. Bu unsurlara ek olarak, akaryakıt fiyatlarındaki yükselişin de etkisiyle enflasyon beklentilerinde ve fiyatlama davranışlarında öngörülenin üzerindeki bozulma, enflasyonun yıl sonunda enflasyon raporundaki tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret etmektedir.”
Merkez Bankası, 27 Temmuz’da açıkladığı son enflasyon raporunda yıl sonu enflasyonu tahminini yüzde 58, tahmin aralığının üst sınırını da yüzde 62 olarak belirlemişti.
Açıklamada, “Bununla birlikte Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonun 2024 yılında rapor ile uyumlu şekilde tesis edileceğini öngörmektedir” denildi. Temmuzdaki raporda, enflasyonun 2024’ün ilk yarısında yatay/yukarı seyrinin ardından ikinci yarıda düşüşe geçeceği ve yılı yüzde 33 ile tamamlayacağı tahmin edilmişti.
Sıkılaştırmaya devam
PPK açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış ve turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteği fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır. Politika faizi, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.”
Veri odaklı ve şeffaf
Finansal düzenlemelerdeki sadeleşme sürecine de atıf yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edecektir. Bu kapsamda, Türk Lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemeler parasal aktarım mekanizmasını güçlendirecektir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almaya devam edecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”
‘Kararlıyız’
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası’nın faiz kararının ardından yaptığı sosyal medya paylaşımında şöyle dedi: “Kararlıyız! Fiyat istikrarı en büyük önceliğimiz…”
Dolar, euro düştü risk primi geriledi
Merkez Bankası’nın faiz kararı, ilk etkisini para piyasalarında gösterdi. Dolar ve euro, TL karşısında yüzde 5’i aşan oranlarda değer kaybetti. Borsa, ilk tepkisini yükseliş yönünde verip 7872 puana kadar yükseldikten sonra satış dalgasıyla karşılaştı, günü yatay seviyede kapattı. Türkiye’nin beş yıllık kredi risk primi (CDS) 400 baz puanın altına geriledi.
4 yılın en yükseğinde
7.5 puanlık artış, şimdiye kadarki en hızlı faiz artırımı olarak kayda geçti. Bundan önceki en hızlı artışlar, 6.5 puanla haziranda, 6.25 ile Eylül 2018’de, 5.5 ile Ocak 2014’te ve 4.75’le Kasım 2020’de kaydedilmişti. Dünkü artışla yüzde 25’e çıkan politika faizi son 4 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Son 3 aydaki toplam faiz artırımı da 16.5 puan oldu.
Merkez Bankası’nın kararı öncesi piyasa uzmanları arasında yapılan anketler, faiz artırımının 2-2.5 puan aralığında olacağı beklentisini ortaya koyuyordu. Uzmanlar, beklentileri üçe katlayan artırım kararını, olumlu ve tutarlı bulduklarını belirttiler. Uzmanlar ayrıca PPK metninde risklerin net şekilde vurgulanmasının da piyasa güvenine olumlu katkı yapacağının altını çizdi.
Bir yanıt bırakın