AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, katıldığı bir TV programında seçim sürecine ilişkin gelişmeleri değerlendirdi. Kurtulmuş’un açıklamaları şu şekilde: “Bir kere bu başarının önemli başarı olduğunun altını çizmek lazım. Cumhurbaşkanımız 21 yıllık iktidarın ardından biz AK Parti’nin ikinci 20 yılı olacak derken yine karşı tarafdan birileri dalga geçiyordu. Türkiye yüzyılı ile birlikte Türkiye yeni bir yere gelmiş oldu. Henüz seçim bitmemiştir.
‘SÖZ DE KARAR DA MİLLETİNDİR’
Katılımın yüksek olması önemlidir, yarışın demokratik bir şekilde sürdürülmesi bir iki ufak olayın dışında kayda değer olayın olmamış olması seçim akşamında nsonra milletimizin gösterdiği demokratik olgunuğa, sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu olgun tavır. Karar milletindir. Seçimi kaybederseniz ne yapacaksınız diye soruyorlardı. Biz yeni bir siyasi hareket değiliz. Cumhurbaşkanımız bu kadar yıldır siyasetin içerisinde, söz de karar da milletindir, millet ne diyorsa baş göz üstünde.
Bizim siyasi hareketimizde ne kadar zorluklarla karşılaşırsa karşılaşsın demokrasi meydanından ayrılmadan hem hakkını aramış hem milletin hakkını gasp ettirmemiştir. Onlarca yıldır sınanmış bir siyasi hareketten bahsediyoruz. Cumhurbaşkanının kuşatıcı dili cümle aleme verilmiş bir cevap oldu.
Oy verenler Tayyip Erdoğan’ı ve bizi mahcup etmedi, oy vermeyen çok geniş seçmen kitlemizin tamamına yakını demokratik olgunlukla demokrasi şöleninin paydaşı oldu.
SİNAN OĞANLA GÖRÜŞME SÖZ KONUSU MU?
Sinan Oğan’a oy veren kitle niçin oy vermedi. İktidara doğrudan oy vermedi ama bu kitlenin temel özelliği milliyetçi, vatansever bir kitleden bahsediyoruz. HDP’nin ayrıştırıcı dil kullanmasından, seçim kampanyasından HDP temsilcilerinin Suriye ile benzer kazanımlar elde edeceğiz demesinden. Bazı PKK’lı figürlerin terör baronları diyeceğimiz isimler ortaya çıkarak ceza evlerini kapılarını kıracağız demelerinin, Apo’ya özgürlük sloganlarının Van mitinginde atılmasının bunların rahatsızlık oluşturduğunu biliyoruz. Sinan Oğan’a oy veren kitle, en az Cumhur İttifakı’na oy veren kadar rahatsızlık duyduğunu görüyoruz. İkinci turda tercihlerinin Türkiye yüzyılına olacağını, Cumhurbaşkanımıza destek olacaklarını düşünüyorum….
HDP’NİN OYLARININ AZALMASININ SEBEBİ NE?
HDP’nin oy kaybetmiş olması, Demirtaş’ı, Apo’yu çıkaracağız demesi yüksek özgüvenle ortaya çıkması sonuçta bu seçimin 4-5 tane en önemli sonucu nedir deseniz, HDP oylarının düşmesi bakımından önemli bir işarettir. Biz HDP’nin kurumsal varlığına karşı değiliz, şu terörle aranıza mesafe koyun. HDP’nin oylarının azalmış olmasının en temel faktörü HDP’ye oy veren seçmen kitlesinin aranıza dağ ile mesafe koyun uyarısıdır. Ben açıkçası HDP’nin esas düşünmesi gereken noktası burası, acilen bugünden tezi yok HDP aktörlerinin PKK terör örgütüdür, biz daha fazla bölünmenin tarafı değil bütünleşmenin tarafıyız demeleri gerekiyor.
‘KÜRT HALKININ BUNA MÜSAADE ETMEYECEĞİ GÖRÜLDÜ’
Bunun bir numaralı koşulu terörün dışına çıkmaktır. Onlarla aralarına mesafe koymaktır. Bazı büyük devletlerin desteklediği terör grupları var bunlara güvenerek Türkiye’nin içerisini karıştırmaya kalkmasınlar, bu seçimle birlikte Kürt halkının da buna müsaade etmeyeceği görülmüş oldu. Siyasi partiler seçildi, milletvekilleri seçildi, Millet İttifakı kendi içerisinde bu kadar milletvekili çıkardık ama 40 tanesi başka partiye gitti içerisindeler.
‘BİZ AL-VER PAZARLIĞINDAN SİYASET YAPMADIK’
Biz al-ver pazarlığından siyaset yapmadık. İnşallah Tayyip Erdoğan’ın Cumhur İttifakı ile yürüyeceği yeni bir 5 yıl karşımıza çıkacak. Yüzde 49.5’in tamamını alacağız bunun üstüne ne kadar koyarsak seçimi öyle kazanacağız.
Diğer bütün tartışmalar, seçimle ilgili şu partinin adayı bunların hiçbirisi yok artık iki aday var. Erdoğan’ın davasına kitlenmiş olması, sürekli Türkiye’yi itibarlı ülke haline getirmesi, seçim beyannamesinde ortaya koyduğumuz hedefler var. Bir tarafta ne dediği belli olmayan PYD’den Türkiye’ye zarar mı gelir diyen Kılıçdaroğlu.
‘SİZ SANDIKLARINIZDAN NE OY ALINDIĞINI BİLEMİYORSUNUZ’
Herhangi bir konuda bir fikri bütünlük içerisinde hareket etmeyen dün farklı bir şey söyleyip bugün başka bir şey söyleyen bir Kılıçdaroğlu. 2 büyükşehir belediye başkanı çıkmış, biz 10 yıllardır sandıkta ne oy verildiyse 1.5 saat sonra mazbataları elinde olan partiyiz. Resmi sonuçları biz önceden biliyoruz. Hangi sandıkta ne oy alındığı belli. Siz sandıklarınızdan ne oy alındığını bilemiyorsunuz. Kalkacaksınız iki büyükşehir belediye başkanı ilk gün biz kazandık, insan utanır ya, nerede öndesin öndeysen göster mazbataları. Bu kışkırtmalarla sokaklar karışsa ne olacak?
AKŞENER’İN KILIÇDAROĞLU’NA İTİRAZI VARDI SİZ BUNU NASIL YORUMLADINIZ?
İnsanların yüz ifadeleri üzerinden siyaset yapmayı doğru bulmam. Meral Hanım başından beri tavrını ortaya koyuyor. Masadan kalkması, İBB Başkanı’na halkın önünde açık destek vermesi, İBB Başkanı’nın sanki genel başkanıymış gibi hareket etmesi, karşı taraftaki ittifakta derin yaralar oluşturdu.
‘MİLLET İTTİFAKI BÜYÜK BİR HÜSRAN İÇERİSİNDE’
Seçim akşamında da ‘Ben dememiş miydim? Benim dediğim daha doğruydu’ fikir içerisinde hareket etmiş olabilir. Bütününe baktığınız zaman Millet İttifakı büyük bir hüsran içerisinde oldular. Birinci turda büyük farkla alacağız dediler. Büyükşehir belediye başkanlarının sorumsuz tavırları biriktirdikleri, gerçek olmayan bir özgüven.
MUHALİF MEDYANIN TAVRINI NASIL YORUMLAMAK LAZIM?
Ben TEKNOFES’e gittim, TCG Anadolu’da insanlar 6-7 saat kuyruğa girdi bunu iftihar vesilesi olarak görüyor.
TOGG’un olduğu yerlerde kendiliğinden miting oluyor. Bu işte tam da Cumhuriyete Halk Fırkası zihniyetinin niye kazanamadığının göstergesi.
Tekirdağ’da depremzedeleri çıkarmayan çalışan CHP’li belediye, yüzü kızarıyor, utanç duyuyor. Kemal Kılıçdaroğlu’na oy veren yurttaşlarımız bizim yurttaşlarımızdır. Kendisi hoca olan birisi şunu yazıyor. ‘Memlekette başörtülü olmayan semtlerde var diyor’. Halkı kutuplaştırmayın.
Burada TOGG kafa diyebilen, TCG Anadolu’dan rahatsızlık duyup bunu koydunuz ama gelir elin oğlu iki bomba koyar diyen. Kafası çalışmaz, bunlar cahildirler, bunlarla bizim oyumuz aynı sayılmamalıdır diye hezeyanlar içerisinde olanlar. Kendisini seçkin, nimet insan, halkın geniş çoğunluğu cahil cühela ufak palavralarla kandırılabilir bir kitle. Bu manşeti atanlar, o örümcek kafalılar Türkiye toplumunun çok çok az bir kısmıdır.
Kılıçdaroğlu’na oy vermiş yüzde 45’lik kısım da bunların tamamı bu kafadadır demek doğru değildir.
ALGI DÜNYASINA KENDİLERİNİ HAPSETTİLER’
Seçim bitmemiş olsa da yurt dışından bütün dergiler işin içine girmiş bütün imkanlarınızı kullanmışsınız, algı dünyasına kendilerini hapsettiler, tam da öyle oldu.
Bütün arkadaşlarımızdan Allah razı olsun. Günlerce uyumayan arkadaşlarımız oldu bunu yaparken hiç yüksünmediler. Mahallede muhalefete şu kadar oy çıkıyor biz yardım etmeyelim demediler, tam tersine kimin ihtiyacı varsa oraya gittiler.
Siz hala Erdoğan’ın yanında yer alıyorsunuz ölün gidin manasına gelip ellerimiz kırılsaydı yardım yapmasaydık diye bir dönem takındıkları insanlıktan utanan çok az bir güruh var, bu güruh Türkiye’yi temsil etmiyor.
İKİNCİ TURDA MUHALEFETTE HESAPLAŞMA OLACAK MI?
Sadece bir iç hesaplaşma değil millete yaklaşımımızda ne hata vardır diye konuşmaları lazım. Tek ortak noktaları Erdoğan karşıtlığı, bunun iş görmediğini gördüler.
Terörle mücadelede ne düşünüyorsunuz? Kılıçdaroğlu’na oy veren bir cephe var. HDP, İYİ Parti, CHP ve diğerleri… Diyelim ki sınır ötesi operasyonlarla Türkiye’nin terörle mücadele etmesini istiyorlar mı? Problem burada, yaptıkları siyasi hatalar dolayısıyla tartışacaklar. HDP artı CHP taş çatlasa yüzde 35, o sonuç da ortaya çıkmış oldu.
CHP’liler şunu söyleyecek biz oy aldık hiç oyu olmayan partilere milletvekili verdik.
KILIÇDAROĞLU PARTİSİNİN BAŞINDA KALACAK MI?
Hayır, bundan sonra karşı taraf hem CHP için yeni bir oluş ortaya çıkacaktır, sadece CHP için değil HDP çok ciddi siyasal bir program değişikliğine gitmek zorundadır. İYİ Parti seçmenleri ile yeniden konsolide edebilecek vatansever görüşleri ele alacaktır. CHP dahil bütün bileşenlerin siyasette yeniden yapılanma içerisine girmesi kaçınılmazdır.
KILIÇDAROĞLU’NUN DEVAM ETMESİNİ İSTER MİSİNİZ?
O beni ilgilendirmez ama azıcık siyasetin kuralları ile hareket edeceksek seçimi kaybetmiş bir Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başında durması imkansızdır.
CHARLIE HEBDO’NUN MANŞETİ HAKKINDA
Şimdi maalesef bu dergilerin hepsi ağızlarını açtığında demokrasi diyorlar. Demokrasi ortada, saygılı davranın, bunlar Türkiye’yi yakından izleyebilirler bunlardan birisi benle de röportaj yaptı istediğini alamayınca yarım cümleyi almış o mülakatı da almamış
Bunlar iç dünyalarındaki Türkiye karşıtlığının, Charlie Hebdo gibileri İslam düşmanlığının dışa vurumudur. Bu beylerin istemedikleri, Erdoğan, Cumhur İttifakı değildir. İstemedikleri Türkiye’nin yeniden kendi ayakları üzerinde dikilmesidir.
Bunlar Türkiye’de emir eli olan, isimlerle hareket etmek istiyor. Erdoğan buradan taviz vermeyen bir duruş sergiliyor. Beylerin rahatsız olduğu da bu.
15 MAYIS’TA KUR ŞOKUNDAN BAHSEDİLDİ, OLMADI. 29 MAYIS’TA BÖYLE BİR ŞEY BEKLEYELİM Mİ?
Tam tersine 28 Mayıs akşamı Cumhurbaşkanımız görevi aldıktan sonra ekonomi ile ilgili tespit ettiğimiz alanlardaki yeni uygulamalarla bırakın şoku ortaya çıkan bazı problemlerin kalıcı olarak kaldırılması ile ilgili çalışma başlatılacak.
FAİZ POLİTİKASI DEĞİŞİR Mİ?
Ekonomi sadece faizdir, büyümedir, bazı rakamlarla ekonomi konuşulmaz. İki temel kuralımız var serbest pazar ekonomisinin şartlarından vazgeçmeden devam edeceğiz Türkiye kalkınacak bu kalkınma demokrasi içerisinde olacak, iki temel koşuldan vazgeçmeden.
KUR KORUMALI MEVDUAT KALKAR MI?
Kurun aşırı yüksekliğinin ötesinde yüksek seviyede oynaklığından kaynaklanan bir tedbirdi. Bu kuru baskılamak için ortaya konan tedbirdi başarılı oldu. Bu bir parantezdi parantez kapatılır.
MEHMET ŞİMŞEK EKONOMİDE YER ALACAK MI?
Mehmet Şimşek ekonomi alanında tecrübe kazanmış bir arkadaşımız fikirlerinden nasıl istifade edileceğinin kararını Cumhurbaşkanımız verir.
Türkiye 2 büyük dalga yaşadı, birisi pandemi ikincisi Rusya-Ukrayna krizinin ortaya çıkardığı sonuçlar biz bir şeyden vazgeçmedik. Biz tezgahı dağıttırmadık, gaza bastık, büyüme hedeflerini daha ileriye aldık. Türkiye 5.6 büyümeyi başardı, şimdi önümüze yeni hedefler koyuyoruz. Biz frene bassaydık fabrikalar kapanacaktı kitlesel işsizlikler ortaya çıkacaktır, Türkiye tezgahı dağıttırmadı. Bu istikamette yürüyeceğiz.
YENİ DÖNEMDE BAZI VEKİLLERİN İSTİFA EDİP BAKAN OLMASI SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?
Cumhurbaşkanımızın tercihidir. Temel itibarıyla bakanlarımızın milletvekili olmasıyla birlikte Bakan arkadaşlarımız parlamentoda milletvekili olarak görev alacaklar.”
Bir yanıt bırakın