Semicenk’in 26 Mayıs’ta sahne aldığı Bursa’daki Club Inferno’da playback yapmasına bazı müşteriler tepki gösterdi. Sosyal medyaya yansıyan videoda Semicenk, tepki gösteren dinleyiciye şunları söyledi:
“Satın aldığın bilette öyle bir bilgi var mıydı? ‘Orkestrayla gelecek, canlı söyleyecek’ diye. Ama bak buraya gelirken, buranın konseptinin farkında olman lazım. Burası club değil mi? Ben de emir eriyim, anlayacağın ablacım. Bunu bana yapmayacaksın. Tamam mı?
Müziğe dün başlamadım. Çok şükür 20 yıldır uğraşıyorum, bu işe emek veriyorum. Bana sunulan şartlarda elimden gelenin en iyisini sizlere sunmayı çok isterim. Elimden gelen bu şu anlık, kusura bakma. Özür dilerim.”
Şarkıcılarla dinleyiciler arasında zaman zaman yaşanan bu gerilimin tek sebebi var; o da bu ülkede, bu işlerin yazılı kurallarının olmaması.
Şarkıcıların canlı performans sergiledikleri solo konserlerde kaç eser söylemeleri gerektiği, süresinin asgari ne kadar olacağına dair kimseyi bağlayan bir kural yok. O yüzdendir ki kimi şarkıcı bir saatte bitiriyor konserini, kimi 2-3 saatte…
Gece kulübü, bar gibi işletmelerde düzenli sahne alan ya da özel gecelerde sahneye çıkanlar için de yazılı bir kural yok…
Oysa Maksim, Çakıl, Bebek Belediye, Lunapark gibi gazinolar döneminde hangi şarkıcının kaçta sahne alıp, kaç şarkı söyleyeceğinin listeleri asılırdı kulislere…
Yıllar önce gazinocuların koyduğu kuralları günümüzde müziğin meslek birliklerinin yazılı rehber haline getirmesi birkaç günlük bir iş, ama nerede o irade?
Biletlerin üstüne konserin süresi, canlı mı yoksa playback mi olacağı yazılmış olsaydı Semicenk’le dinleyicileri arasında bu gerilim yaşanır mıydı?
Bazı ünlü kadınlara Cannes’da ayıp ettiler
77. Cannes Film Festivali’nin konuklarından ABD’li şarkıcı Kelly Rowland ve Dominikli oyuncu Masseil Taveras’le aynı kadın güvenlik görevlisi arasında yaşanan gerilim sosyal medyada çok konuşuldu. Festivalde çekilmiş başka videoları da izleyince, davetli kadınlara karşı kaba tavırlar sergileyen o güvenlik görevlisinin yalnız olmadığını anladım. Bu kez erkek güvenlik görevlilerinin her biri kendi çapında ünlü kadınların merdivenin başında veya basamaklarında basına poz vermesini engellemeleri inanılır gibi değildi. Tek amaçları basına daha çok poz vermek olan kadınlara engel olmak için iki kolunu da yana açarak perdeleyen güvenlik görevlilerinin konukları ısrarla merdivenlerin en sağından yürümeye zorlaması, sadece sanatçıya saygısızlık değil, insan onuruna yakışmayan görüntülerdi.
Neymiş? Demokrasi ve insan hakları konusunda dünyadaki örnek ülkelerden biriymiş Fransa!
Geçiniz…
Fransızların Cannes Film Festivali’nin kadın konuklarına yaptıkları videolarıyla ortadayken söylenene değil, gördüğüme bakarım ben.
GÜNÜN SÖZÜ: “Anlamaya çalışma, hayat böyledir işte. Hep o kıyamadıklarımız kıyar bize.” (Anton Çehov)
Bir yanıt bırakın