Nükleer enerjide benzersiz yaklaşım
Deep Fission, alışılmışın dışında bir yöntemle hem güvenlik hem de maliyet sorunlarını çözmeyi hedefliyor. Şirketin önerisi, çapı 76 cm‘den daha dar olan küçük bir reaktörü 1.6 kilometre derinliğinde bir sondaj kuyusuna yerleştirmek. Bu sayede, reaktör etrafında geleneksel santrallerde kullanılan kalın çelik ve beton yapıların gerekliliği ortadan kalkıyor. Modüler mikro reaktör olarak geçen bu reaktörün 15 MWe kapasitesi olduğu belirtiliyor.
Deep Fission’ın önerdiği reaktör, basınçlı su reaktörü (PWR) teknolojisine dayanıyor. Ancak, bu reaktörler, geleneksel muadillerinden farklı olarak neredeyse hiç hareketli parça içermiyor ve tüm kontrol işlemleri uzaktan gerçekleştiriliyor. Reaktör, 160 atmosfer basınç altında ve 315 °C sıcaklıkta çalışacak şekilde tasarlanmış durumda. Sondaj kuyusunun derinliği, reaktörün basınçlandırılmasını sağlıyor; bu sayede pahalı basınçlandırma ve soğutma sistemlerine ihtiyaç kalmıyor.
Geleneksel nükleer santrallerin en büyük maliyet kalemi olan inşaat giderleri, Deep Fission’ın yenilikçi tasarımıyla büyük ölçüde azalıyor. Bilindiği gibi reaktörün çevresine metrelerce kalınlıkta çelik ve beton yapı inşa ediliyor. Öte yandan Deep Fission’ın reaktöründe bakıma veya denetime ihtiyaç duyulduğunda, bu küçük reaktörler kablo sistemiyle bir iki saat içinde yüzeye çıkarılabiliyor. Ayrıca, reaktörün tasarımı, aşırı ısınma durumunda kendini otomatik olarak kapatacak şekilde kendini sınırlayıcı özelliklere sahip.
Deep Fission, bu konsepti hayata geçirmek için ABD Enerji Bakanlığı ile başvuru sürecine başlamış durumda. Eğer bu proje başarıya ulaşırsa, nükleer enerji alanında yeni bir çağ başlatabilir. Hatta teknik olarak “jeotermal enerji” kavramı yepyeni bir boyut kazanabilir.
Bir yanıt bırakın